Tüm Hukukçular Derneği Başkanı Av. Mustafa Kuran:
Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi Acilen Türkiye’de kurulmalıdır..
Tüm Hukukçular Derneği Başkanı Av.Mustafa Kuran: Türkiye tarihinin her döneminde merkezdi ve merkez olmaya devam edecektir. Büyük bir imparatorluğun varisi olarak yeniden dünyaya İstanbul’dan kısa bir süre sonra hükmetmeye başlayacaktır. Türkiye’nin tarihi boyunca din, dil, ırk gözetmeksizin mazlumların yanında olması, onların haklarını koruması bilinen bir gerçektir. Şu anda dünyayı zulüm ile kaplatan Amerika ve Siyonistlere karşı bir hesap verilmesi gerekmektedir. Bunu da hukuk alt yapısı ile ancak Türkiye yapabilir. Onun için “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi “ Türkiye’de hızlı bir şekilde kurulmalıdır.
Türkiye’nin kendisine yapılan saldırılara karşı sergilediği savunma hakkını dahi elinden almak isteyenler var. Uluslararası arenada Türkiye’nin yurt dışına yaptığı harekatları kısıtlamak, kendisini savunduğu için cezalandırmak isteyen Ermeni ve Yahudi lobilerinin olduğu bilinen bir gerçek. Bu bağlamda Türkiye yeni tedbirleri biran önce masaya getirmesi ve alması gerekiyor. Yani sahada ne kadar kuvvetli olursanız olun, masada da bu kuvveti ve aklı korumalısınız. Bu bağlamda uzun zamandır çalışma yapan Kassak komisyonunun üyeleri içinde yer alan Hukuk duayeni Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan’ın da avukatlığını yapmış olan Tüm Hukukçular Derneği Başkanı Av. Mustafa Kuran ile Türkiye’de kurulması için çalışmaların yapıldığı “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi” hakkında görüştük.
Sayın Kuran, mesleğinizde bir duayensiniz. Çok önemli bir adım için harekette bulunuyorsunuz. Ekibiniz etkin ve Türkiye’de fikirleriyle saygın bir konumda olan isimlerden oluşuyor. Yapacağınız bu çalışma, Türkiye’nin nezdinde tüm dünyayı ilgilendiriyor. Sizleri bu çalışmayı yapmaya iten sebepler hakkında bilgi verir misiniz?
*Mustafa Kuran: Çok değerli dostum ve dava arkadaşım, değerli Kassak Başkanımız Salih Kurt başkanlığında 3 yıldır çalışmalar yapıyoruz. Geldiğimiz süreçte yaptığımız çalışmanın ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. Bakın bugün zalim, gaddar ve katil bir İsrail tüm dünyanın gözü önünde binlerce çocuğu, genci, yaşlıyı öldürmektedir. Silahı olmayan insanların derilerini yüzmekte, onların organlarını çalmakta, hayatlarını karartmakta, üzerlerine tarihte görülmemiş şekilde bomba yağdırmaktadır.
Tüm dünya insanlarını baz alırsak sayarsak 8,5 milyar vicdan var. Bu vicdanların 2 milyara yakın olanı Müslümanlardan oluşuyor. Ancak bakıyoruz, kimseden doğru dürüst bir ses çıkmıyor. Siyonistler dünyayı kilitlemiş durumdalar. Her mecrayı etkileri altına almışlardır. Bu mecralardan birisi de Lahey’de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi’dir. Oraya yapılan başvurular sessizlik içinde beklemektedir. Diğer taraftan her gün masum kanı akmaktadır. Hatta 2005 yılında Filistin Hükümeti’nin yaptığı “İsrail’in bölgede uyguladığı soykırım hareketleri” şikayeti incelemeye dahi alınmadan beklemektedir.
Bizim yaptığımız çalışma, attığımız adımlar bir zarurettir. Onun için 400 milyon Türk Dünyası ve 2 milyar Müslümandan oluşan, Türkiye’nin öncülüğünde “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi”nin kurulması gerekmektedir. Bu durum, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yanında duran, her platformda dünyanın 5 ten büyük olduğunu ifade eden Türkiye Cumhuriyetinin elini kuvvetlendirecektir.
Müslümanların lehine Lahey’den çıkan bir sonuç bana gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz. Batı ve ABD, Siyonistler hiçbir zaman Müslümanların lehine iş yapmamışlardır. Onlar haksız olduğunu bile bile kendilerine çalışmışlar asla adaleti sağlamaya kalkmamışlardır. Adalet sadece onlar için geçerli bir olgu olmuştur.
Son zamanlarda ise ciddi şekilde İslam düşmanlığı yapmaktadırlar. Bundan sonra da bu düşmanlık devam edecektir. Onun için Türkiye’nin hem kendi haklarını korumak, hem de mazlum milletlerin haklarını savunmak için böyle bir oluşumu yapmalıdır. Biz bunu gördük ve elimizden geldiğince bir çalışma yaptık. Bu çalışmayı devlet büyüklerimize ve kamuoyuna sunuyoruz.
Bugün sistemli şekilde insanları yok eden, insan olarak kabul etmeyen, kendi insanlarını dahi yok eden bir Siyonist zihniyet var dünyada. Ve insanlar bu zihniyete bir dur demelidir. Bakın Türkiye böyle bir mahkemeyi oluşturur ve zalim, katil İsrail yöneticilerini burada yargılarsa orada ellerini kollarını sallayarak, gülerek, bombalara yazı yazarak, insanları öldüremeyeceklerdir.
Türkiye’de kurulması istenen Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin markası alınmıştır. Türkiye öncülüğünde kurulması adaletin tanzimi için büyük bir adım olacaktır. Günümüzde özellikle yaşanan son olaylarda görüldüğü üzere Avrupa’nın insanlığa vereceği bir ders , her hangi bir güzellik kalmamıştır. Tüm değerler ayak altına alınmaktadır. Özgür dünya diye insanlara anlatılan Amerika çileden çıkmıştır. Zalim ve gaddar bir ruh ile hareket etmektedir. Avrupa devletlerinin bir kısmı ise onu kültür emperyalizmi ve kölesi olarak takip etmektedir. Filistin-Gazze’de öldürülen siviller onların umurunda değildir. Özellikle ABD her türlü savaş ve mühammatı insanlar, Müslüman insanlar ölsün diye İsrail’in hizmetine vermiştir. Bu tabloya baktığımızda Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin biran önce kurulması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu durum İsrail ve ABD’yi dünyada yanlızlığa itecek, dünya halklarının yardım sesi, çığlığı olacaktır. Biz bu mahkemenin kurulması için elimizden gelen her türlü mücadeleyi yapacağız.
*Mahkemenin kurulması bir çok halk için bir kurtuluş noktası olacaktır dediniz. Bu Doğu Türkistan için de geçerli olacaktır. Yani Çin’i de ilgilendiren bir durum ortaya çıkacaktır.
*Mustafa Kuran: Elbette her caniyi ve masumu ilgilendiren bir durum ortaya çıkacaktır. Mesela Karabağ da savaş suçlarını araştırıp, failleri mahkum etmemek yine insanlık adına eksikliktir. Adalet herkese yarayan ve herkesin ona mahkum olduğu bir husustur. Dünya da adalet kalmamıştır. İnsanlık suçu işleniyor kimsenin sesi çıkmıyor. Soykırım yapılıyor kimsenin sesi çıkmıyor. Böyle bir Dünya da yaşıyoruz. Onun için Müslümanlar, Türk dünyası uyanmak mecburiyetindedir. Şahsım adına bu mahkemenin Türk Devletlerinin de içinde var olarak kurulması gerektiğini düşünüyorum. Bunun şart ve elzem olduğunu iddia ediyor, delil ve belgelerle Türkiye’nin faydasına olduğunu size söylüyorum.
*Sayın Kuran bey, evet dünya yozlaşıyor, zalim güçler dünyayı toz dumana katmak istiyor. Bize uzak olmayan bir yerde Müslümanlar, Müslümanlığı bırakın insanlar yok ediliyor. Onlara uygulanan zalimce soykırıma ses çıkartamıyorlar. Müslümanlar ise güçlerinden habersiz bir liderin çıkmasını ve kendi adlarına hareket etmesini bekliyor. Cumhurbaşkanımız önce kalbimizden buğuz ediyorduk, şimdi biraz daha güçlendik dilimizle seslendirmeye başladık. Kısa bir zaman sonra elimizle ortadan kaldıracağız ifadesini kullandı. Bunu tüm zalimler için ifade etti. Şimdi biz Ortadoğu’da İslam’la yoğrulmuş topraklarda meydana gelen savaşları, gözyaşlarını görüyoruz. Bu gözyaşıyla çalkalanan tozun dumanın coğrafyamıza doğru ilerlediğini de görüyoruz. Sayın Kur’an Bey siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
*Mustafa Kuran: Evet ABD, İsrail ve onlara yardım, yataklık edenlerin işbirliği ile savaş ilerleyecek. Bugün dünyanın tek sesi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu zalimliğin karşısında sesini sadece Cumhurbaşkanımız gür bir şekilde yükseltmektedir. İsrail Türkiye’den de 21 şehir almak istediğini dillendiriyor. Yani bunlar durmayacak, onun için evet savaş bize doğru gelecek.
Diğer taraftan Avrupa’da 2023 yılında 54 defa Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e saldırı olmuştur, kutsal kitabımız yakılmıştır. Buna ses çıkartan olmamıştır. Avrupa Kıtası’nda İslamiyet’e ve Müslümanlara karşı büyük bir nefret dalgası yayılarak yükselmektedir. Etrafımız sarılmak istenmektedir. Bu durumu halkımıza ifade etmek ve onları bilinçlendirmek görevimiz olmalıdır.
Sayın Reisi Cumhurumuz bir konuşmasında; “Uyanık olmaya mecburuz. İslam çatısı altında birlik olmaya mecburuz” dedi. Bugün Filistin’in başına gelen yarın bizim de başımıza gelebilir. O yüzden çok itinalı, çok hassas olarak bu dönemi geçirmek mecburiyetindeyiz. Reisi Cumhurumuzun tutumları, davranışları yerindedir. O tehlikeyi hepimizden daha çok görüyor, seziyor. Devlet olarak seziyor. Yani Amerika rahat durmuyor, durmayacak. İsrail’in bütün devletlere karşıdır. Bakın 128 devlet İsrail’in aleyhine karar vermesine rağmen hala gaddar devlet terörünü yapması, bu kadar sebepsiz yere çoluğu, çocuğu, kadını öldürmesi boş yere değildir. Asıl gayeyi İslam devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti dikkatle izlemelidir. Bakın çok ciddi bir tehlike var, bu asrın belki de en büyük tehlikesinin olacağı bir dönemdeyiz.
*Bugün Müslüman coğrafyalarında kan gövdeyi götürmektedir. Müslümanlara karşı bir Haçlı Savaşı başlatılmış durumdadırlar. Bu savaşı Filistin sorunu, Hamas meselesi veya başka başlıklar altında seslendirerek gerçek meseleyi görmezden gelemeyiz. Asıl amacın, İslam’ın bir dönemler ve şu anda da başı olan Türkiye olduğunu biliyoruz. Savaşın bir zamanlar bize ait olan topraklarda şekillendiğini ve son darbeyi de Türkiye’ye vurmak istediklerini görüyoruz. O bölgelerdeki yöneticiler bölgeler yerle bir olurken sessiz kalmaya devam mı edecekler.? Sessiz kalırlarsa bu defa ortadan kaldırılacaklar. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
*Mustafa Kuran: Evet bilindiği üzere “Zaruretler memnu olan şeyleri mubah kılar” diye bir söz vardır. Yani medeni kanun der ki, zaruret hali varsa eğer, olmaması gereken durumlar olabilir. Normalde yasak olan olaylar mübah hale gelebilir. Taa ki durum ortadan kalkıncaya kadar. Bugün İslam dünyasını maalesef ki kukla yönetimler idare ediyor. Ancak her şeye rağmen halkı görüyorsunuz, ayaklanan halkları görüyorsunuz. Sesleri durdurulamıyor.
Yine bugün dünyaya hakim olduğunu söyleyen ABD için de durum böyle. Bakın orada da insanlar ayaklanıyorlar. Öyle ilahi adalet tecelli eder ki, kendi içinden kendisine düşmanlar doğurur, kendi kendini parçalar. Şahsımın bir çok beyanatında ABD’nin kısa bir süre sonra 2’ye daha sonra da 4’e bölüneceği öngörüsü yer almaktadır.
Bugün ABD’nin bu zulmü hiçbir şeye uygun değildir . Anne karnında çocukların öldürülmesi, hangi vicdana, hangi insanlık anlayışına uygundur. Onun için zulmü yapan bir süre sonra ortadan kaldırılır. Tarihte bu hep böyle olmuştur. Kukla yönetimlerin de sonu gelmek üzeredir. Çünkü artık dünya bir yerde bir şey oluyorsa onu hemen öğrenebiliyor, gereği analiz edebiliyor.
*Bu açıklamaları baz aldığımızda Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin Türkiye’de kurulması, Türkiye’yi bir merkez yapacağı gibi, insanlığa da bir ödül olacaktır. Öyle değil mi?
*Mustafa Kuran: Öncelikle Türkiye zaten bir merkezdir. Bunu yapabilecek olan sadece Türkiye’dir. Tarihi fonksiyon bu görevi Türkiye’ye yüklüyor. Tarihiyle, mağdurlara yardım etmesiyle Türkiye büyük bir değerdir. Amerikan emperyalizmini Afrika’da yok eden Türkiye Cumhuriyetidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde oraya yapılan yardımlar, uzatılan şefkat eli oradaki insanların hayata bakışını değiştirmiştir. Afrika kıtasına uzanan elimiz, onların maddi ve manevi şekilde toparlanmasına vesile olmuştur. Bakın bunu 56 yıllık İstanbul Hukuk Bürosu Avukatı ve 40 yıldır Hukukçular Genel Başkanı olarak söylüyorum ki; Allah celle bu memlekete zarar vermeden, İslam’ın ve Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliğini sağlamayı bizlere nasip etsin. En büyük İslam Devleti’nin fışkırması yine İstanbul’dan olacaktır. Ve bu yakında olacaktır. Dünyaya adalet dağıtan büyük bir imparatorluğun varisinin var olduğunu tüm dünya kısa bir süre sonra kabul etmek zorunda kalacak, kabul edecektir. Evet “Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin Türkiye’de kurulması dünya mazlumları için büyük bir ödül olacaktır.
