Hülya Saltukoğlu :
Gazze olarak başladı, Büyük Türkiye olarak vücut bulacak…
Gazze’nin işgali olarak başlayan, Ortadoğu’ya yeni bir şekil vermek için oluşturulan soykırım hareketi öyle bir hale gelecek ki, Türkiye’ye yaklaştıkça 100 yıldır uyuyan büyük devi uyandıracaktır. Dünyayı 629 yıl boyunca yönetmiş olan büyük Osmanlının mirasçıları hareketlenecek ve bu savaşa son verecektir. Bu büyük güç öyle bir harekette bulunacaktır ki tüm dünyayı hizaya getirecektir. Yeniden büyük bir güç dalgasının, adalet adımlarının dünyaya yayılması söz konusu olacaktır. Bunu çok kısa bir süre sonra Allah celle izniyle izleyeceğiz. Kitaplarda yazılan ve beklenen yaklaşıyor, güneş yeniden dünyanın üzerine doğacak…
Ana davamız Filistin – Gazze’dir. Gazze demek tüm İslam Camiasının huzuru ve mutluluğu demektir.
Gazze demek İstanbul demektir, Gazze demek Bağdat demektir, Gazze demek Şam demektir, Gazze demek Tahran demektir, Gazze demek Yemen demektir, Gazze demek Lübnan demektir, Gazze demek Karabağ demektir, Gazze demek mazlumlar demektir, Gazze demek İnsan olmak demektir, insanlık demektir, Gazze demek zulme boyun eğmeyen demektir, Gazze demek tek kişi kalsa bile savaşmak demektir, Gazze demek haksızlığa karşı ayağa kalkan Hz. Hüseyin demektir, Gazze demek Hz. Muhammed (s.a.v)’in dünyalar arası yolculuğunun adresi demektir. Gazze demek İmanın en güzel hali demektir, Gazze demek dünyaları alsan da vermeyeceğin kalbin demektir.
Konumuz Filistin, Davamız Gazze…. Gazze biziz, biz Gazze’yiz.
Bugün Filistin bombalar altında inliyor… Bugün Gazze bombalar altında can çekişiyor…
Dünya seyrediyor, bombalar Gazze’ye iniyor… Oradaki insanlar yalnız kimsesiz. Hz. Hüseyin Öldürülürken de dünya seyretmişti. Orantısız bir güç kullanılırken de tüm Müslümanlar seyretmişti. Şu anda da Gazze’ye bombalar yağıyor ve tüm dünya, tüm Müslümanlar yine seyrediyorlar.
Filistin’i bırakmak istemedi…
Ölmem gerekiyorsa ölürüm,
Ancak
Sen yaşamalısın,
Anlatacaksın hikayemizi” dedi ve Sinan 44 yaşında Şehit oldu.
Biz bugün burada Allah ve meleklerini de şahit tutarak,
Allah celle Peygamberi (s.a.v) ile komşu eylesin diyoruz.
İlk kıblemiz mescidi aksa işgal altında…
Binlerce şehidimizi var…
Çoluk, çocuk yaralı, aç, çamurlar içinde…
Binlerce çocuk kaçırılıp öldürülüyor, kanları içiliyor, binlerce çocuk kesiliyor…
7 Ekimden itibaren binlerce insan, binlerce yaşlı, binlerce genç, binler çocuk, binlerce yetişkin öldürüldü, öldürülmeye devam ediliyor.
Gazze’de soykırım yapılıyor, dünya seyrediyor.
Zorla, hile ile Müslüman coğrafyasının tam ortasına getirilip kurulan İsrail, katliamlarla, kanla kurulan bir devlettir. Resmen terör devletidir. Çünkü elinde milyonlarca Filistinlinin kanı bulunmaktadır. Ancak yine de istediğini tam olarak elde edememiştir, edemeyecektir.
Yahudi Siyonist zihniyet gittiği her coğrafyaya karışıklık, kan ve kargaşa götürmüştür. Bugün Filistin’i kan gölüne çeviren İsrail Siyonistlerine karşı vatansever Filistinliler ;”VATAN SAĞOLSUN, VATAN’A CANIMIZ FEDA OLSUN” diyorlar.
Filistinliler 7 Ekimi ikinci Nakba yani felaket olarak kabul ediyor. Hatırlatırsak 1.ci Nakba da İsrail binlerce Filistinlinin yerleşim yerlerine el koymuş, onları öldürmüş, sörmüş, evlerini, yaşamlarını, hayatlarını ellerinden almış, aileleri birbirinden ayırmıştı.
Şimdi ise yine aynı şeyi yapmak için düğmeye basmıştır. Bu defa çemberi genişleterek hareket etmektedir. Şimdi daha çok cüretini arttırmıştır, Müslümanların tamamına meydan okumaktadır. Açık açık yapmak istediğini söylemektedir.
İsrail herkesin düşmanıdır
Ortak düşman kardeşlerimizi katlederken, biz istesek de, istemesek de bu savaşın içindeyiz.
Ve bu savaş bilincini bir eyleme aktarmamız dönüştürmemiz gerekmektedir.
Her şeyden önce boykot yaygınlaştırılmalıdır. Tüm dünyada, İsrail’i destekleyen devletler mutlaka bilinmeli ve onlara karşı bir boykot uygulanmalıdır.
Ticaret yapan firmalar belirlenmeli ve İsrail’e ihracat yapan firmalar fişlenmeli, boykot edilmelidir. Çünkü bunlar öldürülen tüm masumların kanlarını ellerinde taşımaktadırlar. Onun için İsrail’e giden gemiler, mallar, gönderen firmalar belirlenmeli onlara karşı yaptırım uygulanmalıdır.
Bu konuda Türkiye İsrail ile yapılan ticareti ciddi şekilde düşürmüştür. İsrail’e ihracat yapan firmalar destek paketlerinden çıkartılmıştır. Bu durum İsrail’e ihracatı % 50 düşürmüştür. Ancak bu yeterli değildir.
Şu anada kadar 107 gün geçti ve Gazze düşmedi. Devam eden ciddi bir savaş var. Ve bu savaş Kızıldeniz’e de yayıldı. ABD, İngiltere, İsrail burada yaptıkları ile Filistin’e gidecek yardımları engelliyorlar. Tabii ki İran da bir faktördür. İran sadece konuşuyor, yaptığı pek bir şey yok. İsrail iranı vuruyor, İran ses çıkarmıyor, Pakistan’a füze atıyor.
Ne olacak?…
Görünen o ki savaş genişliyor, genişleyecek.
Bu olurken Gazze düşmeyecek…
Ancak savaş genişleyecek..
Taaki Türkiye sınırlarına kadar gelecek.
Bir süre sonra İsrail artık bir Kürt devleti kurma işini önemsemeyecek.. Çünkü kendisine o kadar çok güvenecek ki ona gerek duymayacaktır.
Bu savaş büyük Türkiye’nin ortaya çıkmasına sebep olacaktır
Arap ülkelerine diktede bulunuyor ve onlardan asla bir ses çıkmıyor. Burada sesi çıkacak tek güç Türkiye’dir. Türkiye’yi de bir şekilde ortadan kaldıracaklarını düşünüyorlar. Ancak 4 bin yıldır bileği bükülmeyen, Allah’ın askerleri olarak kitaplarda yer alan Aslan lakaplı Türkler onların sonu olacaktır.
Burada geleceği tespit etmek zorundayız. Bunu yaparken de mensup olduğumuz dinimizin büyük kitabı Kur’an-ı Kerim’e ve iki cihan güneşi olan Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)’in hadislerine ve O’nun sevdiği büyük alimlerin bilgilerine başvuruyoruz.
Bugünün olaylarını bize verilen şifrelerle karşılaştırıp, yarını tespit edebiliyoruz. Ki şu anda büyük Ortadoğu Savaşı başlamıştır. Bu savaş bizim sınırlarımıza kadar gelecektir. Biz büyük Türk Milleti olarak, Allah cellenin askerleri olarak, İslam sancağını kaldıranlar olarak bu savaşı bekliyoruz.
Evet bekliyoruz, bu savaş bittiğinde dünyanın en büyük gücü ortaya çıkacak. Bu büyük güç “Büyük Türkiye” olacaktır. Ve dünyaya merhaba diyecektir. Coğrafyanın gerçek sahibi yeniden coğrafyada hüküm sürmeye başlayacaktır. Dünyaya ve İslam coğrafyasına yeniden şekil ve dizayn verecektir.
Gazze’nin işgali olarak başlayan, Ortadoğu’ya yeni bir şekil vermek için oluşturulan soykırım hareketi öyle bir hale gelecek ki, Türkiye’ye yaklaştıkça 100 yıldır uyuyan büyük devi uyandıracaktır. Dünyayı 629 yıl boyunca yönetmiş olan büyük Osmanlının mirasçıları hareketlenecek ve bu savaşa son verecektir. Bu büyük güç öyle bir harekette bulunacaktır ki tüm dünyayı hizaya getirecektir. Yeniden büyük bir güç dalgasının, adalet adımlarının dünyaya yayılması söz konusu olacaktır. Bunu çok kısa bir süre sonra Allah celle izniyle izleyeceğiz. Kitaplarda yazılan ve beklenen yaklaşıyor, güneş yeniden dünyanın üzerine doğacak…
Ortadoğu’yu şekillendirdikten sonra yüzünü Avrupa’ya dönecek ve Avrupa’yı yerle bir edecektir. Avrupa’da yeniden Türklerin hükümleri konuşulacak ve tüm Avrupa’yı Vatikanı yıkacak, alacaktır.
Elini dünyanın her yerine uzatacaktır. Dünyada en son savaşılacak ülke Çin kalacaktır. Artık en son büyük savaş Çin ile yapılacaktır.
Bu bilgiler bir önsezi değildir, bir geleceğe dair ön görü de değildir. Bu bilgiler Hadisler’den, Ayetlerden ve büyük alimlerin kitaplarından alınarak oluşturulmuş bilgiler menzumesidir. Bize düşen kendimizi hazırlamaktır. Çünkü zamanı geldiğinde kadınımız da erkeğimiz de yürüyecektir. Biz Türkler diğer milletlerden farklı yaratılan bir milletiz. Bize bahşedilen bir güç, büyük güçlü bir yürek vardır. Bunun karşılığı ise savaş ile düzen kurmaktır.
İşimiz bittiğinde hayatta kalan katiller getirilecek ve ciddi bir şekilde dünyanın önünde yargılanacaktır. Cezalarını vermeden önce onları yargılamak çok güzel olacaktır. Onun için Türkiye’de Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi kurulmasının gerekli olduğuna bizler de inanıyoruz.
