Ak Parti İstanbul Milletvekili, Ak Parti Genel Başkan Vekili, Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sırakaya;
Merhamet yoksa adalet yoktur
Ak Parti İstanbul Milletvekili, Ak Parti Genel Başkan Vekili, Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sırakaya GİV’in olağan toplantısına konuk oldu. Sırakaya; Cumhuriyet tarihinde Türkiye’de ki yatırım miktarı 15 milyon dolarken değerli girişimcilerimiz sayesinde bu rakam son 20 yılda 100 milyar doların çok üstüne çıkmıştır. Türkiye’de ki ihracat rakamları 35 milyar dolarken şu anda 250 milyar doların üzerine çıkmıştır. İnsanı yaşatmak farzdır. Bizler kendi manevi değerlerimiz üzerinde yükseleceğiz. Merhametimiz yoksa, adaletimiz de yoktur. Bizim medeniyetimizde merhamet acıtmak değil, acıtmamaktır.
Girişimci İş Adamları Vakfı 1996 yılından itibaren düzeli olarak girişimci gençlere özel destek veriyor. Vakfın Genel Merkezi İstanbul Bahariye’de bulunuyor. Türkiye’nin ihracatta söz sahibi olmaya başlaması ve yaptığı atılımların anlatıldığı toplantıya ilgi büyüktü. Açılış konuşmasını Vakıf Başkanı İş adamı Mustafa Koç yaptı.
Mustafa Koç’un önemli açıklamalarından satırbaşları;
Mustafa Koç; Türkiye büyük bir ülke, coğrafya kaderdir dedik, biz kaderimizle mutluyuz. Nasıl dünyaya mesaj veriyorsak istiyoruz ki, bizim gençliğimiz de mesajı alsın ve devamındaki gençlere aktarsın.
Türkiye’de insanlara çok büyük imkanlar sağlanıyor. Öyle ki Çin ve ABD’de tanınan imkanlardan daha fazlası bizim ülkemizde insanlarımıza sağlanıyor. Gençler “dışarıya bir kapağı atsam” algısı içindeler. Bu yanlış bir algıdır. Yapacağınız çalışmaları Türkiye’de yapın. Türkiye büyük bir Pazar, büyük bir üretim merkezi. Türkiye ekonomisi büyüyor. Dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. Dirayetli bir liderimiz var, onun sayesinde artık masaya davet edilmiş bulunuyoruz. Artık Çin’e ciddi ihracatlar yapıyoruz. 40 dolar civarına ulaştı.
İthalatımız azalıyor. Yeni nesil geliyor.
Biz yokluk içinde büyümedik ancak bizim babalarımız ve onların babaları yokluk içinde büyüdü. Bizim zamanımızda bizim babalarımızın bir ev, bir araba alma hayali vardı. İstanbul’a yeni gelmişlerdi ve ev demek hayat demekti. Evi olmayan adam kirada sürünecekti. Devir değişti . Ekonomi modeli de, algısı da değişti. Dünyadaki güç dengelerini ekonominin algısı değiştiriyor. Ben şahsen bu nesilden çok umutluyum. Üniversitelerle diyalog içerisindeyiz. Yeter ki yapmak isteyin. Zengin olayım hızlı para kazanayım diye bir şey de yok arkadaşlar. Bir işte uzmanlaşmanız gerekiyor. İnşallah daha iyi şeyler yapacağız zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum hepinize saygılar sunuyorum.
Mustafa Koç’un ardından kürsüye İstanbul Milletvekili, Ak Parti Genel Başkan Vekili ve Dış İlişkiler Başkanı Zafer Sarıkaya geldi. Sarıkaya Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada oynadığı rol hakkında bilgiler verdi.
Merhametimiz yoksa, adaletimiz de yoktur. Bizim medeniyetimizde merhamet acıtmak değil, acıtmamaktır” sözleriyle konuşmasına başlayan Sarıkaya’nın konuşmalarından satırbaşları;
Gücünü bu topraklardan alan, memleket sevdasıyla, Türkiye sevdasıyla büyüyen, girişimci insanlarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum.
Bizler yapmış olduğumuz tüm işleri temel değerlerimiz üzerinden yürütmek durumundayız. Temel değerlerimiz nedir diye sorarsanız “maneviyatçı” olmak demektir. Nefsi terbiye etmektir. Nefsin arzusuna boyun eğmemektir. Dolayısıyla kendimize temel bilgilerimizle bir hayat tanzim etmemiz gerektiği hafızası, bilgisi içerisinde her şeyden önce medeniyetimizin bize getirmiş olduğu misyon doğrultusunda hareket etmeliyiz.
Hayatı kendimize tanzim etmemiz gerekiyor. Merhametimiz yoksa, adaletimizde yoktur. Bizim medeniyetimizde merhamet acımak değil acıtmamaktır. Yaşanılan değil, yaşatılan ibadettir. İnsanların en hayırlısı insana hizmet edendir. İnsanın en hayırlısı Müslümana hizmet edendir. Müslüman komşusu açken tok yatmayandır. Hepimiz insanız derler. Hepimiz insan değiliz hepimiz beşeriz, aramızdan bazılarımız insan. Dünyaya baktığımız zaman hala vahşet mücadelesi veriyoruz. İman ile inkarın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele dün olduğu gibi bu gün de var. İnsanoğlunun ilk evresinden beri bu mücadeleye şahitlik ediyoruz. Her mücadelede hep doğrudan yana olalım inşallah.
Kıymetli kardeşlerim insanoğlunun hayatında zor evreler olduğu gibi, tolumun da hayatında zor evreler vardır. Biz doğrudan yana oluşumuzdan asla taviz vermemeliyiz. Hakikatten yana duruşumuzu işimizde, girişimimizde ve normal hayatımızda, hayatımızın her anında kendimizi mükellef tutmalıyız.
İstanbul’da doğmuş olan insanlar, el kaldırsın desem salonun %10 u dahil el kaldırmayacaktır. Her biri Anadolu’nun değişik bölgelerinden gelmiştir. Değişik bölgelerinden ne için geldiniz? Daha iyi bir yaşam ve geçim için rızkınızı aramaya değil mi? Benim babam da 1968 yılında Tokat’tan kalkmış ve rızık için yurt dışına çıkmış. Hiç bilmediği bir ülkeye, ezanın olmadığı ve hasretinin çekildiği bir bölgeye rızkını aramaya gitmiş.
Hamdolsun ülkemiz çok güzel yerlere geldi. Ancak bu zamana kadar büyük sıkıntılar çektik. Ülkemiz 6 – 8 Ekim olaylarını yaşadı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü gördük, yaşadık. Milletin üstünde güç tanımayan insan her şeye rağmen, milletiyle birlikte siyaset yapmayı benimsediği için, dünyaya rağmen halkıyla yürüyor. Diğer taraftan bazı güçlerle hareket edenler oldukları yerde duruyor.
Cumhuriyet tarihinde Türkiye’de ki yatırım miktarı 15 milyon dolarken siz değerli girişimcilerimiz sayesinde bu rakam son 20 yılda 100 milyar doların çok üstüne çıkmıştır. Türkiye’de ki ihracat rakamları 35 milyar dolarken şu anda 250 milyar doların üzerine çıkmıştır.
Dünya çok zorlu bir süreçten geçmektedir. Onun için girişimci ruh çok önemli. Eğer adaleti tanzim etmek istiyorsanız gücünüzün olması gerekmektedir. Onun için güçlü olmak zorundayız. Değerli girişimciler bizler çok kısa zamanda ciddi atılımlar yaptık. Bugün Hamdolsun ki son 3 yılda 32 ülkeye 500’ün üzerinde SİHA satan bir ülke konumuna geldik. Türk Hava Yollarımız dünyanın her yerine yolcu taşıyor. 132 ülkeye uçma becerisini gösteriyor. Bu uçuşları sadece bir uçuş ağı olarak düşünmeyin. Bugün temsilci sayımıza baktığımızda dünya 3.cüsü olduğumuzu görüyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın benim gözümde benim perspektifimde Türkiye için yapmış olduğu iki büyük devrimi vardır.
1.cisi Devleti ululaştıran, devleti her şeyin üstünde gören, milleti ikinci plana atan zihniyeti ortadan kaldırmıştır. Ve milleti üstün tutan, devlet millet için vardır anlayışına dönüştürmüştür. Önce insan demiştir, en önemli unsur İnsanımıza hizmet demiştir.
2.cisi ise; millet olarak kırılan özgüvenimizi tazelemiş ve kendimize güvenimizin gelmesini sağlamıştır. Müslüman ve Türk olarak başarabileceğimiz hissinin bu milletin genlerinde olduğunu bize fark ettirmiş olması.
Recep Tayyip Erdoğan, doğru ve haklıysak, diklenmeden dik durmanın onurunu bize göstermiştir. Bugün batıya baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan’a düşmanlık görürüz. Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına değildir. Bu düşmanlık onun temsil ettiği değerleredir.
Recep Tayyip Erdoğan ve Onunla birlikte yürüyenler, Anadolu’yu arkasına alarak dünyaya meydan okmayı tercih edenlerdir. Dünyayı arkasına alarak Anadolu’ya meydan okuyanlar kaybetmiştir ve her daim kaybetmeye mahkumdurlar. Bizim insanımız düşmanlığı bu düşmanlığı çok net görüyor, okuyor.
2012 yılında Almanya’ya gittik, bir taksiye bindim. Şoför sarışın. Selam dedim. Aleyküm selam dedi. Türk müsün dedim. Evet dedi. Çerkezmiş. Adı Mehmet. Bu kalabalık nedir? böyle bir kalabalık görmedim, dedim. Abi Türkiye’den Recep Tayyip Erdoğan gelmiş. Bu kalabalık onun içindir. Nasıl birisi diye sordum? Abi tanımıyorum, siyasetten anlamam. Ancak Almanlar onu sevmiyorlar, demek ki iyi birisi. İşte bu Anadolu insanı.
Biz kendi değerlerimiz üzerinde yükseleceğiz. Gönül soframızın da bizlerden beklentisini hatırlayacağız. Bu toprakların çocuğu olarak geleceğe baktığımız zaman şu anki konumumuzdan daha hızlı bir gelişim göstereceğiz. Bu gün Ortadoğu’da yaşanan zulmü hep beraber görüyoruz. Onun için Batının gelmiş olduğu noktada bize örnek olabileceği bir alanı olmadığı görüşündeyim. İnşallah önümüzdeki süreçte bütün bu çalışmalarımızı daha yüksek bir sefa ile gerçekleştirebileceğimize yürekten inanıyorum. Sözünüz şifa olsun sözünüz dua olsun İnşallah.
